Üye Girişi

Bir hesabınız mı var Giriş Yap

Bir hesabınız mı var Giriş Yap

Kişisel verileriniz, Kvkk Metni kapsamında işlenmektedir. “Kayıt Ol” butonuna basarak Üyelik Sözleşmesi’ni okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.

Türkiye'de Termal Turizm

Türkiye'de Termal Turizm

                                                    SU İLE GELEN ŞİFA 
                                                TERMAL VE KAPLICALAR

   Dünya'da ve Türkiye'de yüzlerce asırdır var olan şifa ve tedavi kaynağı kaplıcalar,
termal sular asırlar öncesinde tedavi amaçlı kullanıldığı gibi  günümüzde de yine aynı amaçla
hizmet vermeye devam etmektedir.Ülkemizin de içerisinde bulunduğu bu şanslı kategori 
hemen hemen her yaştan herkese hitap etmekte,iyiliştirmenin yanı sıra insan vücudunun dinlenmesi
ve rahatlaması amacı ile kullanılan bu sular Türkiye'nin en önemli turizm çeşitlerinden birisi
olarak karşımıza çıkmaktadır.
   
   Bölgesel olarak ne nerede hangi mineral değerleri ile hangi hastalıkların tedavisinde 
uygulandığı bilgilerini paylaşmadan önce termal su nedir bunu açıklamakta fayda var.

  Thermale Water,Natural Minerale,Thermal water ya da Eau Thermale gibi isimler ile de
adlandırılan termal su basitçe anlatımla bizlerin de aşina olduğu kaplıca suyuna denk gelmektedir.
Doğal kaynak suları ile arasında ne fark vardır sorusunun cevabı ise tek ve en önemli farkın sıcak
su kaynağından elde edilmesi şeklinde belirtebiliriz.Bu sıcak su ile birlikte sağlık açısından çok 
önemli mineral taşıyan maddenin sıcak suda çok daha hızlı çözülebilme özelliğidir.

  Termal sular ülkemizce bölgesel çok çeşitliği olması sebebi ile coğrafi konum itibari ile
mineral oranları ve çeşitleri farklılık göstermektedir.Günümüz teknolojisi ile birlikte bu şifa kaynağı
sular herhangi fazla işleme maruz kalmadan bizler ile temas edebilmektedir.

  Ülkemizin iç kesimlerinde ılıca olarak da bilinen kaplıca bu mineralli maden sularının 
insanların yararlanması amacı ile etrafında kurulmuş otel veya tesislere verilen ismin geneli olarak
adlandırabiliriz.Kaplıca kelimesi tam olarak ılıcanın üstünde hamam yapılması sonucu ortaya
çıkmış tesisin kapalı ılıca tanımlaması ile türemiştir.
  
  Çeşitli bilimsel araştırma ve gözlemler magmaya yakın katmanlardan erimiş  olan minaretllerin 
buharlaşma sonucu  yeryüzü çatlaklarından günyüzüne çıktığı yönündedir.Zaten dikkat edilirse
zamanında volkanik alan olan yerlerde bu suların çok daha fazla yaygın olduğu gözlemlenebilmektedir.

  Kimyasal olarak bikarbonatlı,sülfatlı,kükürtlü,tuzlu,demirli-iyotlu,arsenikli,kükürtlü ve radyoaktif 
madensuları bulunmaktadır.

  Kaplıcalar özelliklerinden dolayı şifalı sular olarak da bilinen maden sularının yeryüzüne nüfuz 
ettiği kaynarcalar ile bunların etrafında havuz,hamam,otel,klinik gibi tedavi tesislerinden oluşmaktadır.
Bu tesisler yararlanma şekline göre kaplıca suyundan banyo ve içme kürleri ile fayda sağlamktadır.
Azami 3 haftayı bulan banyo kürleri ile hekim gözetiminde fizik tedavi yapılan hidroterapi aletleri ile
donatılımış kaplıcalar diğerlerine oranla daha büyük ve geniş tesisler olarak gözümüze çarpar.

  Kaplıcalar hem sağlık açısından bu vesile ile turizm alanında büyük ve önemli bir yere sahiptir.
Eski Yunan ve Roma döneminden günümüze kadar termal süregelen bir aktivite oluşturmaktadır.

  Sıcak ve madensel yeraltı sularınının iyileştirici etkisini banyo ve kısmi banyo şeklinde kullanılmasına
BALNEOTERAPİ veya KAPLICA TEDAVİSİ  olarak adlandırılmaktadır.

 Kaplıca tedavileri geneli itibari ile;
*Kireçlenme
*İltihabi romatizmalar
*Yumuşak Doku romatizmaları
*Mekanik bel ve boyun problemleri
*Ortopedik aksaklıklar,Kırık tedavileri,Ameliyat Komplikasyonları,
*Spor vücut deformasyonları,
*Kas Hastalıkları
*Nörolojik Hasarlanmalara bağlı problemler
 iyileştirilmesi yönünde uygulanmaktadır.

   Termal sularının tedavi etkileri 2 method ile izah edilebilmektedir.
İlki termal sular içinde bulunan erimiş mineral ve gazların deri yolu ile vucüda girmesi ile
insan metabolizmasında değişime sebep olur.Buna Biyokimyasal-Sesifik etki denilmektedir.
İkinciside suyun ısısı ve çevre etmenlerin etkisi ile kan dolaşımının artması,metabolizmanın
hızlanması,sinir ve hormonal sistemlerin uyarılmasıdır.Bu Termal-Nonspesifik etki olarak adlandırılır.

   Termal ve Kaplıca Tedavisi gören bir bireyin genel durumunda düzelme,kan dolaşımında artma,
solunum artışı,vücut ısısında artası,terleme,İç organlar işlevlerinin artması,ağrılarının azalması,
hormon ve sinir sisteminde düzelme,kas spazmlarında azalma,psikolojik rahatlama gibi olumlu etkiler
görülebilmektedir.

   Eğer bireylerde kas ve iskelet sistemi ile bir hastalığı var ise bu kişiler için  ekseriyetle tuzlu,
karbodioksitli,radyoaktif,kükürtlü ve oligometalik sular etkili olmaktadır.Kütahya Yoncalı Bölgesi'ndeki 
termal sular bu özellikleri bünyesinde barınmaktadır.

   Aşağıda belirtilen hastalıkları bulundurun kişilerin Kaplıca sularına girmesi tehlike arz edebilmektedir.
*Ağır kansızlık
*Kanser ve buna bağlı hastalıklar
*Kanamalı hastalıklar
*Ateşli hastalıklar
*Sistemsel enfoksiyonlar
*Kadınlarda adet dönemleri veya gebelik sonrası dönemler
*Ağır kalp,akciğer,karaciğer ve böbrek hastalıkları veya yetmezlikleri
*Kalp krizi,anjiyo veya spazm geçirmiş hastalar
*Yaygın varisler
*Damar tıkanıklıkları
*Hipertansiyonlular
*Şeker hastaları
*İleri yaştaki düşkün hastalar
*Açık yarası olanlar
*Aşırı şişman hastalar
*Akıl hastaları
*Epilepsi vb nöbet geçiren hastalar
 Termal ve kaplıca suyuna girmeleri ciddi zararlara yol açacağından,kullanmamaları gerekmektedir.

Kaplıcalardan banyo,hamam,oturma banyosu,kısmi banyo ve çamur banyosu olarak faydalınabilinmektedir.

Tedavi Süreci ve Uygulanması
   Öncelikler tedavi  görecek hasta ve hastalığının durumu suyun özellikleri ile karşılaştırılır.
Tedavi süresi max.3 hafta olup banyo sayısı 15-20 arasında olmalıdır.Kürler günlük veya günde 2-3 defa
yapılır.Günlük kürlerd haftada bir gün mutlaka istirahat verilir.Banyo süreleri min 5 max.30 dakika 
olarak belirlenir.İlk etapta az süreden başlatılır günlerler ilerledikçe bu süre uzatılır.Banyo kürleri
sabah kahvaltıdan sonra uygulanmalıdır.Vücuda yeterli sıvı takviyesi yapılmalıdır.Hastalar kürden önce
mutlaka mesane ve bağırsaklarını boşaltmalıdır.Banyo için en rahat pozisyon belirlenmelidir.Su içinde 
egzersiz kolay yapıldığından su içinde hareket deriden mineral ve gaz emilimini arttırır.Banyodan sonra
hasta iyice kurulanmalı ve ferah bir odada en az 30 dakika dinlendirilmelidir.Tedavi süresince ağırlıklı
sebze ve meyve tüketilmelidir.
   Tedavi sırasında duyarlı hastalarda sıcaktan fenalık geçiröe-tahammülsüzlük,baş ağrısı,tansiyon yükselmesi,
çarpıntı ve ateş gibi yan etkilen bzaen gözlemlenebilmektedir

Yorumlar

Yorum Yap